9 Eylül 2018 Pazar

GÜN ÜÇ

ÜÇÜNCÜ GÜNE BAKIŞ

Aslında gün mükemmel başlamıştı...

Günün başlangıcında geleneksel oyun ile digital oyun hakkında bir münazara çalışması yaptık. Renkli şekerler ile iki grubu ayrıldık. Turuncular digital oyun, biz gökkuşağının diğer tüm renkleri ise geleneksel oyun hakkında afişlerimizi hazırladık.

En büyük iki sloganımız " paran yoksa, enerjin çoksa haydi geleneksel oyuna" ve "Play hayattan, game kurumdan" idi. Bir kere daha hayatta güç ilişkileri ve ideolojileri sorguladık. Ve tabiki sosyal gelişim ile motor gelişim en güçlü kozlarımızdandı (Ayrıntılar afişte). 
Tabiki sonuç olarak ilk çıkış noktamız olan yere döndük günümüzde dijital oyunlar geleneksel ( GENEL ) oyunların bir parçasıdır ve bu yadsınamaz.

Bir sonraki aşamada tabletlere bağlı olarak oynadığımız osmo oyuncaklarına geçtik. Ya da osmo dijital oyunu mu denmeli bilemedim.


Yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü üzere osmo böyle bir oyun. Tablet bi çeşit ayna ile sizin masada oluşturduğunu şekilleri ( ya da her ne araç ile oynuyorsanız ) göüryor algılıyor ve oyunu aslında size gerçek dünyayı sanala yansıtarak oynuyorsunuz. Ve her seferinde içinizden teknoloji nelere kadiiiir yarabbim diyorsunuz. Pizza yapıyoruz, balon patlatıyoruz, efendime söyliyim rakamları oluşturuyoruz, resim çiziyoruz ve bir sürü şey. Arada parmaklarımızla birbirimize de müdahale etmiyor değiliz tabi :) https://www.playosmo.com/en/ oyuncak ve oyunlar ile ilgili bilgiler bu adreste mevcut. Aşağıda örnek bir uygulamamız gayet açık görünüyor ki bazen nasıl oynayacağımızı çözerken zorlandık. 


Tabi bu osmo materyalleri ile ilgili en çok kafamı karıştıran dezavantajlı çocukların bu hizmete nasıl erişeceği??? Günün sonunda bununla ilgili bir öneri sunduk ama hala katedilmesi gereken ne kadar çok yol olduğu aşikar...

Ve sonrasında güne karabasan gibi çöken dakikalar... Bilgisayarsız kodlama. Her şey başlangıçta çok güzeldi Dr.Öğr.Üyesi Hüseyin Özçinar hocamızdan aslında bu kodlama meselesi nedir nereden çıkmıştır nasıl bugünlere gelmiştir bunları öğrendik biraz da konunun mantığını öğrendik. Derken derken dedik ki bir de bilgisayarsız kodlama nasıl yapılır, algoritmik olarak nasıl düşünürüz. Küçük gruplara ayrıldık. Bir labirentimiz var bunu çeşitli simgeler ile sağ  sol falan diye kodlayacağız sonra bu işaretleri labirenti hiç bilmeyen arkadaşımıza vereceğiz sırası ile sonra da o arkadaşımız kendi elleriyle labirenti çizecek!!!!!! pekiiiiiiiiiiii.

SONUÇ: Uzamsal zeka kesinlikle benim için desteklenmesi gereken bir alan. Evet biz o etkinliği tamamladık grup olarak neredeyse pes ettiğimiz dakikalar oldu görevimizi başardık ama beynime bir parmak yaklaşsa cosssssss  diye ses çıkardı günün sonunda :))


Azmin sonu tabi ki başarı ama keşke bazı yollar bu kadar zor olmasa


Gün sonunda yaptığımız değerlendirme etkinliğinden dört değerli fikir çıkardık grupça; daha fazla yazmaya gücüm olmadığı için fotoğrafını ekliyorum.




1 yorum: